Zayıflama Hipnozu III

 
Zayıflama Hipnozu III Zayıflama Hipnozu III

Sonuç olarak; kişi hipnoz seansından sonra, uyuşturucu olarak kullandığı aşırı yemek yemekten vazgeçer!Bilinçaltı zihin, anıların depolanmasını programlar. Anı, dokunulmamış duyguyla çözülene kadar bastırılacaktır. Bilinçaltı zihin, çözülmemiş olumsuz duygulara bağlı anıları bastırmakla da görevlidir. Gerçek isteklerine ve arzularına yönelir. Anıların bu şekilde düzenlenmesinden ve onlara erişilmesinden sorumlu olan bilinçaltı zihindir. “Gereken” tırnak içinde belirtilmiştir, çünkü birkaç durumda ve bilinçli zihnin hoşlanmadığı zamanlarda, bilinçaltı zihin, anıları kurtarmak üzere serbest bırakmak yerine bastırılmış bir şekilde tutmaya devam edecektir. Buradaki vurgu, “çözülmemiş” üzerinedir. Vücudu çalıştırır/kontrol ederBilinçaltı zihne aynı zamanda “vücudun zihni” ya da “zihin-vücut” adı da verilir ve bu işlevi yürütürken bilince vücudun yönetilmesi için direktifler verir. Bu anıları düzenlerken depolanmış anılara işaret eden di- zinler kullanır ve böylelikle anılara erişimimizi kolaylaştırır. Olumsuz duygulara bağlı çözülmemiş anıları bastırırİşte burası bazı ilginç çelişkilerin başladığı yerdir. Kızgınlıklarını, korkularını, endişelerini, kırgınlıklarını giderecek, iradesini güçlendirecek telkinler bilinçaltına yerleştirilir. Bastırılan duyguları korumak için bastırmaya devam eder Bilinçaltı zihnin, anıları bastırılmış biçimde tutmak gibi bir seçeneği de vardır. Çözülmemiş olumsuz duygu, anının içeriğinin, duygunun yoğunluğunu da kapsayacak biçimde bastırılmasına yol açabilir. Hipnoz yöntemiyle kişi gevşer, rahatlar ve gerçekte olmak istediği kişiye; özbenliğine kavuşur. Kilo almamızın nedeninin bilinçaltımıza yerleşen stres, kaygı, korku ve endişe olduğunu öğrendiğimize göre, buna yönelik yöntemler uygulayabiliriz. Anımsarsanız, 1957’de bir kadının kafasına takılan bir elektrotla deneme yaptılar ve kadın çok küçük bir çocukken yaşadığı doğum günü partisiyle ilgili her şeyi anımsadı. YouTubeTwitterInstagramBu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. Elbisesinin tenine dokunuşunu, doğum günü pastasının tadını ve kokusunu, annesinin ve arkadaşlarının nasıl baktıklarını ve benzeri detayları sanki o an oradaymış gibi anımsadı. ©Onedio. Bilinçli olarak hissedilmelerine karşın duyguların merkezi bilinçli zihin değildir. Anının sunulduğu zaman, bilinçli zihin duyguları akla uydurarak serbest bırakabilirse anı, olumsuz duygulardan arındırılabilir. Bazı durumlarda bilinçaltının yaptığı budur. Duyguları serbest bırakmak için bastırılan anıları sunar Bastırılan anılar, daha sonra hapsolan olumsuz duyguları kurtarmak için sunulur. Bu bir kısa dönem işlevidir, ancak uzun dönemde bilinçaltı zihin bu anıları serbest kalmaları için sunmayı dener; çünkü bastırılmış duygular beden için iyi değildir. Bastırılan olumsuz duygular vücuda hapsolmuştur ve birçok durumda vücuttaki sinir yollarının akışını engelleyecek bariyerler oluşturabilir. 1957’de yapılan Penfield araştırmasına göre, olan her şey sadık bir biçimde belleğimize kaydedilir. Bilinçaltı zihin tarafından üretilir ve sürdürülürler, onun sorumluluğu altındadırlar. Bu bilinçaltı zihnin yapması “gereken” bir sonraki işlevdir ve uzun dönemli bir işlev olabilir. Tüm anılarımızı düzenlerBilinçaltı zihin, sinir sisteminde -bedende- saklanan tüm anıları düzenler. Duyguların merkeziBilinçaltı zihin, duyguların merkezidir. 1960 yılında Carl Pribram, beyindeki depolama alanını tüm vücuda yayan teorisiyle anıların sinir sisteminde holografik bir biçimde depolandığını söylediğinde Nobel Ödülü’nü kazandı. Zaman çizgimiz de bu dizinlerden biridir; değerlerinizin düzenlenmesi de bilinçaltı zihninizin kullandığı dizinlerden bir diğeridir. Bunun sonucunda nörofizikçiler, 1957’de bize olan her şeyin tüm ayrıntılarıyla beynimize kaydedildiği gerçeğini kabul ettiler. Bunlardan biri de hipnozdur.

Zayıflama Hipnozu III

Zaman çizgimiz de bu dizinlerden biridir; değerlerinizin düzenlenmesi de bilinçaltı zihninizin kullandığı dizinlerden bir diğeridir. Sonuç olarak; kişi hipnoz seansından sonra, uyuşturucu olarak kullandığı aşırı yemek yemekten vazgeçer!Bilinçaltı zihin, anıların depolanmasını programlar. “Gereken” tırnak içinde belirtilmiştir, çünkü birkaç durumda ve bilinçli zihnin hoşlanmadığı zamanlarda, bilinçaltı zihin, anıları kurtarmak üzere serbest bırakmak yerine bastırılmış bir şekilde tutmaya devam edecektir. Kilo almamızın nedeninin bilinçaltımıza yerleşen stres, kaygı, korku ve endişe olduğunu öğrendiğimize göre, buna yönelik yöntemler uygulayabiliriz. Elbisesinin tenine dokunuşunu, doğum günü pastasının tadını ve kokusunu, annesinin ve arkadaşlarının nasıl baktıklarını ve benzeri detayları sanki o an oradaymış gibi anımsadı. Bazı durumlarda bilinçaltının yaptığı budur. Kızgınlıklarını, korkularını, endişelerini, kırgınlıklarını giderecek, iradesini güçlendirecek telkinler bilinçaltına yerleştirilir. Vücudu çalıştırır/kontrol ederBilinçaltı zihne aynı zamanda “vücudun zihni” ya da “zihin-vücut” adı da verilir ve bu işlevi yürütürken bilince vücudun yönetilmesi için direktifler verir. Bastırılan duyguları korumak için bastırmaya devam eder Bilinçaltı zihnin, anıları bastırılmış biçimde tutmak gibi bir seçeneği de vardır. Çözülmemiş olumsuz duygu, anının içeriğinin, duygunun yoğunluğunu da kapsayacak biçimde bastırılmasına yol açabilir. Bilinçaltı zihin tarafından üretilir ve sürdürülürler, onun sorumluluğu altındadırlar. Bilinçli olarak hissedilmelerine karşın duyguların merkezi bilinçli zihin değildir. Olumsuz duygulara bağlı çözülmemiş anıları bastırırİşte burası bazı ilginç çelişkilerin başladığı yerdir. ©Onedio. Bilinçaltı zihin, çözülmemiş olumsuz duygulara bağlı anıları bastırmakla da görevlidir. 1960 yılında Carl Pribram, beyindeki depolama alanını tüm vücuda yayan teorisiyle anıların sinir sisteminde holografik bir biçimde depolandığını söylediğinde Nobel Ödülü’nü kazandı. 1957’de yapılan Penfield araştırmasına göre, olan her şey sadık bir biçimde belleğimize kaydedilir. Tüm anılarımızı düzenlerBilinçaltı zihin, sinir sisteminde -bedende- saklanan tüm anıları düzenler. Anı, dokunulmamış duyguyla çözülene kadar bastırılacaktır. Gerçek isteklerine ve arzularına yönelir. Bunun sonucunda nörofizikçiler, 1957’de bize olan her şeyin tüm ayrıntılarıyla beynimize kaydedildiği gerçeğini kabul ettiler. YouTubeTwitterInstagramBu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. Hipnoz yöntemiyle kişi gevşer, rahatlar ve gerçekte olmak istediği kişiye; özbenliğine kavuşur. Anıların bu şekilde düzenlenmesinden ve onlara erişilmesinden sorumlu olan bilinçaltı zihindir. Anının sunulduğu zaman, bilinçli zihin duyguları akla uydurarak serbest bırakabilirse anı, olumsuz duygulardan arındırılabilir. Bu bilinçaltı zihnin yapması “gereken” bir sonraki işlevdir ve uzun dönemli bir işlev olabilir. Bastırılan olumsuz duygular vücuda hapsolmuştur ve birçok durumda vücuttaki sinir yollarının akışını engelleyecek bariyerler oluşturabilir. Duyguları serbest bırakmak için bastırılan anıları sunar Bastırılan anılar, daha sonra hapsolan olumsuz duyguları kurtarmak için sunulur. Bu anıları düzenlerken depolanmış anılara işaret eden di- zinler kullanır ve böylelikle anılara erişimimizi kolaylaştırır. Bunlardan biri de hipnozdur. Duyguların merkeziBilinçaltı zihin, duyguların merkezidir. Anımsarsanız, 1957’de bir kadının kafasına takılan bir elektrotla deneme yaptılar ve kadın çok küçük bir çocukken yaşadığı doğum günü partisiyle ilgili her şeyi anımsadı. Bu bir kısa dönem işlevidir, ancak uzun dönemde bilinçaltı zihin bu anıları serbest kalmaları için sunmayı dener; çünkü bastırılmış duygular beden için iyi değildir. Buradaki vurgu, “çözülmemiş” üzerinedir.